I. Ilgın Ulusal Sempozyumu Bildiri Listesi

Ilgın Sempozyumu

Ilgın Çavuşçu Gölü

I. ULUSAL ILGIN SEMPOZYUMU BİLDİRİ LİSTESİ

1. Türkiye nin Sağlık Turizm Potansiyeli
Bahattin ADAM
2. Ilgın (Konya) Yöresinde Belirlenen Bazı Yenen Ve Zehirli Makromantarlar
Ahmet AFYON - Dursun YAĞIZ
3. Beykonak tan İki İnsan Portresi: Çikin Çavuş Ve İnce Memet
Yusuf AKBULUT
4. Ilgın da Söylenen Mani Ve Bilmeceler Üzerine
Mehmet AKÇAR
5. Aile Yapısısal Özellikleri, Fonksiyonları Ve Modern Toplumda Anomi
Mehmet AKGÜL
6. Konya İli Ilgın İlçesi Bağcılığının Durumu, Sorunları Ve Çözüm Önerileri
Aydın AKIN
7.Ilgın Havzası Sürdürülebilir Kalkınma Modelleri
Necdet ARAL
8. Yazılı Kültür Kaynaklarımızdan Evliya Çelebi Seyahaynamesinde Ilgın Ve Çevresi
İbrahim Ethem ARIOĞLU
9. Ilgın Sarıkeçili Yörüklerinden Derleme Sözlüğüne Katkılar
Veli AY
10. Ilgın Yöresindeki Süt Sığırcılığı İşletmelerinde Uygulanabilir Barınak Modellerinin Geliştirilmesi
Galip BAKIR
11. Ilgın Yöresinde Doğal Âfetler
Ali Selçuk BİRİCİK
12. Ilgın Gölü
Ali Selçuk BİRİCİK
13. Ilgın daki Kültür Varlıklarının Durumu
Doç. Dr. Ali BORAN
14. Ilgın Belediye Ambleminin Dünyaya Yansıması
Mehmet BÜYÜKÇANGA
15. Tarihi Ve Kültürel Değerlerin Turizm Açısından Değerlendirilmesi: Ilgın Örneği
İsa Serhan CİHANGİR - Fikret GÖKÇE - Filiz ÖZDEMİR
16. Ilgın Yöresi Söz Varlığının Türkçe Söz Varlığı İçindeki Yeri
Yakup CİVELEK
17. Konya-Ilgın Aşağı Çiğil Kasabasında Geleneksel Düğün Adetleri Ve Gelin Giyimleri Üzerine Bir Araştırma
Müşerref ÇAKIR
18. Ilgın Vakıfları
Mevlüt ÇAM
19. Bazı Osmanlı Seyyahlarının Ilgın İzlenimleri
Ahmet ÇAYCI - Bayram ÜREKLİ
20. Ilgın da Bazı Hastalıkların Geleneksel Tedavi Yöntemleri
Bülent ÇEVİK
21. Beykonak'ın (Tekke) Kuruluş Tarihi
Mevlüt DEMİR
22. Ilgında Jeotermalin Seracılıkta  Kullanımı Ve  Ekonomik Analizi
Mithat DİREK - Mustafa PAKSOY - Önder TÜRKMEN
23. Osmanlı - İran Hac Yolları Sisteminde Fonksiyonları Yönüyle Konya - Ilgın Ve Kırmanşah - Sahne Menzilleri
Esra DOĞAN
24. Karaman Eyaleti Ilgın Kazasından Kıbrıs a Göçürülen Aileler
Recep DÜNDAR
25. Ilgının Tarihî Ve Kültürel Mirası Üzerine Bir Çözümleme Girişimi
Şahin EFİL
26. Ailede Sosyalleşme Ve İletişim
Hayri ERTEN
27. Ilgın Göçmen Köylerinde Sosyo-Kültürel Yaşam Ve Merasimler (Orhaniye Ve İhsaniye Örneği)
Hayri ERTEN - Mustafa DAMLAPINAR
28. Değişen Dünyada Ve Ilgında İnsan-Mekân İlişkileri Ve Değerler Sorunu
Mehmet EVKURAN
29. Ilgında Çeyiz Sandıklarını Süsleyen Oyaların, Renklerinin, Motiflerinin Ve Yapım Tekniklerinin İncelenmesi
Mediha GÜLER - Meltem UYAROĞLU
30. Milli Mücadele Yıllarında Ilgına Dair Gözlemler: Ilgın Merkez Mekteb-İ İbtidâîsi Tarih, Coğrafya Ve Türkçe Muallimi Midhat Şâkir'in 1338 (1922) lerdeki Tanıklığı
İbrahim GÜLER
31. Konya Vilâyeti Sâlnâmelerine Göre XIX. Yüzyılın İkinci Yarısında Ilgın Kazasının İdari Yapısı (1864-1908)
Cemile HALİLOVİÇ TEKİN
32. Ilgın (Konya) Yöresi Düz Dokuma Yaygılarından Örnekler
H. Melek HİDAYETOĞLU
33. Şeriye Sicillerine Göre Osmanlı Ilgında Sosyal Hayat
Mehmet İPÇİOĞLU
34. Ilgında Günümüzdeki İletişim Teknolojilerinin Sosyalleşmeye Etkilerinin Değerlendirilmesi
Mustafa KARAAĞAÇLI - Remzi AYDIN
35. Ilgın-Beykonak (Tekke) Folklorunda Ortak Özellikler Ve Beykonakda Eski Düğün Gelenekleri
Ayşe KARADAĞ
36. Konya-Ilgın Yöresinin Doğası-Tarihi Ve Kültürel Yapısı İçinde Yöresel Kadın Erkek Kıyafetleri
GÜLŞEN (Dulkar) KAYIKÇI
37. El Sanatlarının Giysilerdeki Etkileri
Mürvet KEYİK
38. Yazllı Ve Sözlü Kaynaklardan Hareketle Ilgın Ve Köylerinin Adları Üzerine Bir İncelme
Aziz KILINÇ
39. Ilgın Ekolojisinde Kapari (Küresel Isınma-Kuraklık Ve Endüstriyel Alternatif Bitki)
Hüseyin KOÇ
40. Ilgın Jeotermal Kaynağının Sera Isıtmasında Kullanılabilirliği Üzerine Bir Araştırma
Alper KOÇAK - Önder TÜRKMEN - Cevat AYDIN - Mustafa PAKSOY
41. Ilgında Din Mezhep Ve Toplumsal Barış
Sıddık KORKMAZ
42. Çanakkalede Şehit Olan  Ilgınlılar
Nuri  KÖSTÜKLÜ
43. 1322-1332/1904-1914 Arasındaki Salnâmelerde Ilgın Kazası
İbrahim KUNT
44. Ilgında Tasavvufi Hayat, Tekke Ve Zaviyeler
Yusuf KÜÇÜKDAĞ - Gazi ÖZDEMİR
45. Paroreıos Phrgyıası (Ilgın Ve Çevresi)  Üzerine Kısa Notlar
Ergün LAFLI
46. Bir Ilgın Halk Anlatmasının Günümüze Yansıması
Atiye NAZLI
47. Ilgınlı Bir Şeyhülislam Hasan Fehmi El-Hüseynî (1210-1297/1795-1880)
H. Ahmet ÖZDEMİR
48. Hurufat Defterlerine Göre Ilgın Kazası
Gazi ÖZDEMİR
49. Ilgında Bir Hitit Barajı
Ahmet Adil TIRPAN - Güzin ÖZKAN
50. Yerşeeri Beşeri Kültür İlişkisine Bir Örnek: Ilgın K29 Paftası (Konya)
Emre ÖZŞAHİN - Emine TOPAL
51. Ilgında Faaliyet Gösteren Konaklama Tesislerinin Mevcut Durumu Ve Bu Tesislerle İlgili Yeni Yaklaşımlar
Özlem Aydoğdu RENDE
52. Ilgında Jeotermal Enerji İle Seracılığın Yapılabilirliği
Mustafa PEHLİVAN
53. Ilgın Yöresindeki Halk İnançlarının Sosyolojik Analizi
Adem SAĞIR - Erkan DİKİCİ
54. Ilgın da Kullanılan Dilin Yapısının Dilbilimsel Açıdan İncelenmesi
Rana SAĞIROĞLU
55. Ilgın Halk Kültürüne Genel Bir Bakış
Saim SAKAOĞLU
56. Ilgın Şeriye Sicillerindeki Vakıf Kayıtları
Barış SARIKÖSE - Bekir ŞAHİN
57. XIX. Yüzyıl Ilgın Ticaretinde Gayrimüslim Tüccarlar
Barış SARIKÖSE
58. Ilgında Sebze Tarımı Potansiyeli Ve Geliştirme Olanakları
Musa SEYMEN - Önder TÜRKMEN - Mustafa PAKSOY
59. Türk Edebiyatında Taşra-Merkez Karşıtlığı I (Başlangıçtan 1950 ye Kadar)
Ömer SOLAK
60. Attilâ İlhan ın Çocukluk Hatıralarında Ilgın
Duygu İLKHAN SÖYLEMEZ
61. Ilgında Tarımsal Faaliyetler Ve Problemler
Güven ŞAHİN
62. Ilgın Çeşmeleri
Zekeriya ŞİMŞİR
63. Cumhuriyetin İlk Yıllarında Ilgında Görev Yapan Öğretmenlerin Sosyal Ve Mesleki Profilleri
Seyit TAŞER
64. Türk - Rum Nüfus Mübâdelesinde Ilgın Örneği
Yunus Emre TEKİNSOY
65. Çiğil İsyanının I. TBMM deki yankıları
Yunus Emre TEKİNSOY
66. Handevi Kandevi Türbesi Etrafında Şekillenen Menkıbe Ve İnanışlar
Abdullah TOPCU
67. Ilgındaki Günümüz Eğitim Ve Öğretimi
İclal Makbule TOPRAKKAYA
68. Ilgında Yaşayan Kadınların Durumlarının Eğitim Ve İstihdam Gibi Bazı Göstergeler Açısından İncelenmesi
Hacer TOR - Remzi AYDIN
69. Osmanlı Mülkî Teşkilâtında Ilgın Kazası ( 18.-20. yy. )
Güler YARCI
70. Osmanlı Temettuat Defterlerinde Ilgın Kazası (Ilgında Mahalleler, Köyler, Meslekler Ve Ödenen Toplam Vergiler)
Hasan YAŞAR
71. Konyanın Ilgın İlçesine Bağlı Beykonak Ve Mahmuthisar Yörelerine Ait Düz Dokuma  Heybe - Çanta Örnekleri Ve Motif Özellikleri
Mustafa YILDIRIM
72. Sosyal Tarih Öğretiminde Kent Müzelerinin Önemi Ve Ilgın Kent Müzesi Kurulması Çalışmaları
Durmuş YILMAZ

Kaynaklar:
Beytullah Yıldırım / Ilgın Araştırmaları

2. Ulusal Ilgın Sempozyumu

Ilgın Sempozyumu
Ilgın Belediyesinin ev sahipliğinde ikincisi düzenlenen II. Ulusal Ilgın Sempozyumu Eylül 27 - 29 2013 Tarihlerinde Ilgın'da gerçekleştirilecek.

II. Ulusal Ilgın Sempozyumu 2013

II. ULUSAL ILGIN SEMPOZYUMU İÇİN ÖNEMLİ TARİHLER
Bildiri özeti gönderimi için son tarih: 20 Ağustos 2013
Kabul edilen bildirilerin ilanı: 25 Ağustos 2013
Bildirinin son gönderim tarihi: 27 Eylül 2013
Sempozyum Yeri ve Tarihi : Ilgın 27 - 29 eylül 2013

SEMPOZYUM YÜRÜTME KURULU
H.İbrahim ORAL- Başkan
Mehmet ÖZ - Ilgın Kaymakam
Prof. Dr. Ali BORAN
Prof. Dr. H.Ahmet ÖZDEMİR
Prof. Dr. Salih AYDOĞAN
Doç. Dr. Hakan SARI
Doç. Dr. Hayri ERTEN
Yrd. Doç. Dr. Emine KARPUZ
Yrd. Doç. Dr. İsmail SEVİNÇ
Aydın ARILIK
Ahmet BORAN

İletişim: ilginsempozyumu@hotmail.com
AYDIN ARILIK - (Ilgın Belediyesi) 0506 631 9978 - 0543 575 2888
0332 881 6931 (DAHİLİ: 141 - 132)
Mail: aydinarilik@gmail.com

Kaynaklar:
Beytullah Yıldırım / Ilgın Araştırmaları

Ilgınlı Dr. Vefa Tanır

Dr. Vefa TANIR

Dr. Vefa Tanır
Ilgınlı Siyaset ve Devlet Adamı

1927 yılında Konya'nın Ilgın ilçesinde doğdu. İlkokulu Ilgın'da bitirdi. Orta öğrenimini Konya'da yaptı. 1948 yılında Haydarpaşa Lisesinden mezun oldu. 1950 yılında "Ilgın" isimli gazeteyi çıkardı. 1954 yılında İstanbul Tıp Fakültesinden mezun oldu. 1955-1961 yılları arasında Ilgın'da Serbest Tabiplik yaptı.

1961 ve 1965 Genel Seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisinden Konya Milletvekili seçildi. 1967 yılında Güven Partisi'nin kurucu üyesi ve Grup Başkan Vekili oldu. 1969'da Güven Partisinden tekrar Konya Milletvekili seçildi ve Grup Başkan Vekilliğini korudu. 15 Nisan 1973'te kurulan TALU Hükümetinde Sağlık Bakan oldu. 10 Ekim 1973 seçimlerinde dördüncü kez Konya Milletvekili seçildi ve Güven Partisi Grup Başkan Vekilliğini korudu. 17 Kasım 1974'de kurulan Sadi IRMAK Hükümetinde Bayındırlık Bakanlığına getirildi. Aynı yıl Güven Partisi Genel Başkan Yardımcısı oldu, 1975'te Güven Partisi Genel Sekreterliğine getirildi. 19 Nisan 1977 ile 21 Haziran 1977 tarihleri arasında IV. DEMİREL Koalisyon Hükümetinde ikinci kez Sağlık Bakanı olarak görev yaptı. Aynı yıl Başbakanlık Yüksek Müşavirliğinde bulundu.

1981-1988 yıllarında Ruh ve Sinir Hastalıkları Uzmanı olarak Serbest Tabiplik yaptı. 1983 yılında Doğru Yol Partisi'nin kurucu üyesi oldu. 1987 seçimlerinde beşinci kez Konya'dan Milletvekili seçildi. Aynı dönem DYP Meclis Grup Başkan Vekilliği ve Grup Başkan Vekilliği yaptı. 20 Kasım 1991'de kurulan VII. DEMİREL Hükümetinde Orman Bakanlığına getirildi. 1993 yılında Meclis Başkan Vekili oldu. II. Ve III. ÇİLLER Hükümetlerinde Milli Savunma Bakanı olarak görev yaptı.

1996 - 2000 yıllarında Süleyman Demirel Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanlığı görevinde bulundu.

Kaynaklar:
Beytullah Yıldırım / Ilgın Araştırmaları

Ilgın Vefa Tanır Kitabı

Vefa Tanır Kitabı Kapağı

Ilgın Vefa Tanır Kitabı
Ilgın ve Ilgınlılar ile alakalı kitap ve yayınlar

Ilgın'ın yetiştirmiş olduğu yakın tarihin en önemli siyaset ve devlet adamı olan Dr. Vefa Tanır'ın hayatı kitap olarak yayımlandı. Kitabın editörü Prof. Dr. Mehmet Karataş hocamızın kaleminden kitap hakkındaki açıklama aşağıdadır. Kitabı büyük bir ilgi ile okudum. Ilgının yakın tarihi açısından çok önemli bir çalışma. Hocamıza böyle bir eseri Ilgın'a ve Ilgınlılara kazandırdığı için Ilgın Araştırmaları olarak şükranlarımı sunuyorum.

Türk siyaset hayatının uzunca bir dönemine tanıklık eden ve bakanlık, başbakanlık yüksek müşavirliği, Cumhurbaşkanlığı başdanışmanlığı yapan Dr. Vefa Tanır’ın hayatı kitap oldu. Karaman Bilim ve Araştırma Merkezi ile Nobel Akademik Yayıncılık tarafından yayımlanan Vefa Tanır adlı kitap, 2012 yılı Şubat ayında basılarak okurların ilgisine sunuldu.

Kitabın editörlüğünü Karaman Bilim ve Araştırma Merkezi Başkanı ve KMÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Karataş yürütürken kitap, Siyaset Sosyolojisi yüksek lisans öğrencisi Aliye Kıray tarafından kaleme alındı.

Hazırlık aşaması yaklaşık bir yıl süren kitap, büyük ölçüde Dr. Vefa Tanır’la yapılan röportajlara dayanıyor. Bunun yanı sıra kitap tarihsel kaynaklara ve araştırmalara gönderme yapıyor. Farklı kurum, kuruluş ve kişilerden temin edilen belge ve dokümanlar da kitapta okurların bilgisine sunuluyor.

Vefa Tanır adlı kitap üç bölümden oluşuyor. Birinci bölüm, Vefa Tanır Kimdir başlığını taşıyor ve Tanır’ın ailesi, çocukluğu, okul yılları, askerliği, evliliği, kutsal topraklara gidişi gibi alt başlıkları içeriyor. Kitabın ikinci bölümü Hekim Olarak Vefa Tanır başlığını taşıyor ve ilk hekimliği, askeriyede hekimlik, ihtilal sonrası hekimliği gibi alt başlıkları içeriyor. Kitabın üçüncü bölümü ise en kapsamlı bölüm olma niteliği gösteriyor ve Siyaset Adamı Olarak Vefa Tanır başlığını taşıyor. Bu bölümde Vefa Tanır’ın siyasi hayata adım atışından devlet adamlığına son noktayı koyuşuna kadar geçen hayatı, tanınmış ve tanınmamış birçok kişiyi ve bilinen ya da bilinmeyen birçok konu ve olayı da içine alarak zengin bir üslupla okuyucuya sunuluyor.

Vefa Tanır adlı kitap, şimdiden siyaset, tarih, toplumbilimi, edebiyat ve yayıncılık çevreleri tarafından ilgiyle karşılandı. Kitabın, Türk toplum ve siyaset hayatının pek çok alanına ayna tutması ve birçok konuda meraka yol açması tahmin ediliyor.

Kaynaklar:
Beytullah Yıldırım / Ilgın Araştırmaları
http://www.ilgin.gen.tr

Ilgın Ab-ı Germ

Konya Ilgın Kaplıcaları Termal Tesisleri

Ilgın Ab-ı Germ
Ilgın Tarihçesi Hakkında

Selçuklu döneminin başkenti Konya iken Ilgın, önemli bir yerleşim yeri Selçuklunun kaplıca şehri olarak ünlenmişti. (Farsça: ابآ گَرم, Āb-e Garm) Âb-ı Germ: Ilık Su, kudretten (Allah c.c. tarafından) ısınmış su, Ilgın adıyla bilinen Kaplıca'ya, Selçuklu Sultanı I. Alaeddin Keykubad'ın, aslan başlı iki mermer lüleden su akıtılan bir havuzun bulunduğu üzeri kubbeli sıcaklık ile camegah yaptırdığını bilinmektedir. Bu yapıya ait, daha sonra kaybolan kitabe metni, ilgili Süheyl Ünver ve Veli Sabri Duyar gibi araştırmacılar tarafından kaynaklarda bilgi verilmektedir. Deprem ve savaş gibi sebeplerle yıkılan hamam, 1267 yılında Sultan III. Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında, Sahip Ata Fahrettin Ali tarafından Mimar Kaluyan el-Konevi'ye inşâ ettirilmiştir. Kadınlar bölümünün giriş kapısı üzerindeki dilimli iki kemer içindeki kitabe, celi sülüs hatlı ve 666/1267 tarihlidir. Evliyâ Çelebi, nikris hastalığına tutulan Sultan I. Alaeddin Keykubad’ın Ilgın kaplıcasında şifâ bulduğunu ve bu yapıyı yaptırdığını anlatmaktadır.

Sultan I. Alaeddin Keykubad zamanında soyunma ve sıcaklık kısımları bulunan yapının, daha sonra yıkılması sonucunda 1267 yılında Sahip Ata'nın, han, zaviye[6] ve kaplıcadan oluşan bir külliye[7] yaptığı anlaşılmaktadır.

Ünlü Türk mütefekkir (düşünür) ve Mutasavvıf Mevlana Celaleddin-i Rumi hazretleri, hem sağlık imkânlarından faydalanmak ve hem de ılıca ve meşhur bölge Ilgın pazarları sebebiyle buraya gelen çeşitli insanlarla sohbet ederek, fikirlerini onlara açıklamak üzere, hemen her yıl yaz mevsiminde, aile ve dostlarıyla birlikte buraya gelerek bir süre istirahat ederlerdi.

Devrinde önemli bir Selçuklu Türk şehri olan Ilgın uzunca bir dönem Ab-ı Germ olarak anılmıştır.

Kaynaklar:

Beytullah Yıldırım / Ilgın Araştırmaları

Ilgın Tyraion Lagenia

Ilgın Kalesi (Çetminin Kale)

Ilgın Lagenia Tyraion
Ilgın Tarihçesi Hakkında
Ilgın'ın antik dönemdeki adı Tyraion'mu? yoksa Lagenia mı? Lagenia dan hareketle Ilgın ifadesi ses uyumu bakımından daha makul gibi görünüyor.

Tyraion antik kenti arkeoloji literatüründe, günümüz KONYA/Ilgın ilçesinin Antik Dönemdeki adı olarak kabul görmektedir. Strabon’un kayıtlarında ve Xenophon’un ‘on binlerin dönüşünde’ değindiği bu kent, klasik dönem ve sonrasında, Tyropoion ve Antigous Hisarı olarak ta zikredilmiştir.

Strabon, uğradığı yerlerde çoğu zaman ayrıntılar verirken, tam bu noktada sadeliği tercih etmiş, Xenophon da Tyraion’da geçirdikleri 3 günlük süreyi ve Kyros’un ordusuna yaptırdığı tatbikatı anlatarak kent için sadece ‘büyük bir şehirdir’1 diyerek geçmiştir. Tyraion’a dair ip uçları vermeyen bu sadelik, araştırmacıları Antik Ticaret Yolları üzerinde ismi belirsiz kalan Ilgın ilçesinin burası olabileceği varsayımına götürmüştür. Nihayetinde bu kenti de içine alan Frigya Paroreia bölgesinde detaylı araştırmalar yapmış olan Ramsay, Tyraion’un Ilgın olabileceğini söylerken, kentle birlikte anılan kalenin yerini tespit edemeyince, Ilgın’dan 17 Km. ilerideki Kaleköy’deki kaleyi işaret ederek burası olabilir2 tanımlamasını yapmıştır. Gerçekte kalenin Kent merkezinden 17 km. ileride olamayacağı Ramsay tarafından da biliniyor olmalıdır ancak, geride eser bırakmamış bir antik kent görünümünde olan Tyraion, onun için de ilk araştırmaları döneminde bir muamma olarak kalmıştır.

1932 Yılında Ilgın’da Lagenia’lılardan söz eden bir yazıt bulan Calder, buranın gerçekte bir Lageina kenti olduğu, Ilgın isminin de buradan geldiği tezini ortaya koyunca, başlangıçta Tyraion’un Ilgın olma olasılığını araştıran Ramsay dahi bu görüşe uymuş, bir yazısında (o halde) Tyraion’un isim benzerliğinden dolayı Ilgın’dan Konya istikametine doğru 37 km ileride olan bu günkü Kadınhanı İlçesine bağlı, eski ismi Dırağan yeni ismi Söğütözü olan yeri isim benzerliğinden dolayı önermiştir.3 Aynı bölgede araştırmalar yapmış olan Honigmann da bu teze uymuştur. Başka bir araştırmacı olan W.Ruge ise, antik dönemdeki bu yerleşkenin ticaret yollarından bu kadar uzakta olamayacağını, Tyraion’da ordusuna tatbikat yaptıran Kyros’un arkası yamaca bakan, önü ovaya benzeyen bir düzlüğü kullandığını, Antik kaynaklarda Tyraion’un Thymrion/Akşehir/Ulupınar’a 1, İconium/Konya’ya 2 birim oranında bir konumda gösterildiğini hatırlatarak bu görüşe karşı çıkmış ve Tyraion’un nerede olacağı konusunu açıklayamadan durumu yeni bir belirsizliğe sürüklemiştir.

Strabon Tyraion’a değinirken, Thymbrion/bugünkü Akşehir İlçesi Ulupınar Köyü’ne 1, İconium/Konya’ya 2 oranında yer aldığını, toplam mesafenin ise 1000 stadion yani 180 km. olduğuna işaret etmektedir. Ilgın konumu gereği tam ortada kalırken, bahsi geçen Dırağan/Söğütözü ise konya’ya daha yakın kalmakta, her iki yer de ölçüye uymamaktadır. Özellikle bir kale ile birlikte anılan Tyraion antik kentinin Ilgın olduğu varsayıldığında, kale yapmaya uygun bir arazisi olmaması, antik kent kalıntılarını vermeyişi ortada bir boşluk bırakmaktadır. O halde; antik kaynaklardaki ölçüye uymayan, bu kentin izlerini barındırmayan, Calder’in mantıklı bir şekilde bulduğu yazıtı Ilgın’ın eski ismi olabileceğine bağlamasına rağmen,

1)Tyraion neden burası olarak kabul edilmektedir? 2)Eğer burası değilse neresidir?

Daha doyurucu bir açıklama yapmadan önce, Strabon’un şu tanımlamasını irdelemek gerekir. ‘Paroreianın başlangıcındaki Holmiye gelinir ki, Karuradan sonra burası 920 stadiondur. Paroreianın sonlarına doğru Lykaonianın yakınında Philomeliondan Tyraiona 500 den biraz fazladır. ‘ Araştırmacıların bu tanımlamada Philomelion’dan Tyraion’a 500 stadion yani 90 km olarak düşünmeleri yanılgıdır. Kanımca, biraz yuvarlak olan bu tanımlamada, Holmi/Afyon-Çay ile Tyraion arası kastedilmektedir. 90 Km.lik bu mesafe Holmi/Çay ile bugünkü Konya/Doğanhisar arası mesafenin ta kendisidir. Burada, Tyraion’u Doğanhisar olarak varsaydığımı da belirtmiş oldum. Bir başka ölçüm ile görüşümü desteklemem gerekirse; Tyraion’un Thymbrion-İconium arasındaki konumunun 1’e 2 olduğunu inceleyecek olursak, Holmi/Çay-Thymbrion/Akşehir Ulupınar arası mesafe olan 50 km.yi çıkarmamız gerekecek çünkü başlangıcı Thymbrion yapmamız gerekmektedir. Gerçekten ölçümü tam 50 km. olan bu mesafe çıkarıldıktan sonra, Thymbrion/Ulupınar-Tyraion/Doğanhisar arası 50 km. Tyraion/Doğanhisar-İconium/Konya arası 100 km ölçülebilmektedir. Böylece Tyraion’un 1’e 2 oranını yakalanmaktadır. Bu inceleme Ilgın’a uyarlandığında ise Ilgın her iki noktaya 1’e 1 oranında kalmaktadır.

Yukarıdaki soruları yalınca cevaplamak gerekirse;

1)Tyraion hala Ilgın olarak kabul edilmektedir çünkü; Ramsay, Honigmann, Hamilton ve Ruge Doğanhisar’da lokal araştırmalar yapmamışlardır. Onların araştırmaları esnasında virane bir yapıda olan Doğanhisar nerede ise bir köydü. Yine bu araştırmacılar Antik ticaret yolları ile ilgilenirken, ısrarla bugünkü Çay-Akşehir-Ilgın-Kadınhanı-Konya yolunu vurgulamışlardır. Türk bilim adamları bölge ile ilgili araştırmalarında, başvuru kaynağı olarak onların araştırmalarını temel kabul etmişler, Doğanhisar’da bir araştırma yapmamışlardır. Cumhuriyet döneminden sonra imar yapısı ivme kazanan Doğanhisar’da, buna paralel olarak ortaya çıkan stel-lahit ve yazıtlar dikkat çekti ise de, kayda alınmanın ötesinde bir araştırma gereksinimi doğmamıştır. 2)Tyraion benim araştırmalarıma göre Doğanhisar’dır. Kent ismindeki Hisar eki eski kale yapısına işaret ettiği gibi, arazide kendiliğinden oluşması mümkün olmayan, yamaçların tesfiye edilmesiyle oluşturulmuş 3 kale alanı vardır. Bunlardan ortadaki Akrapol alanıdır ki halk buraya Sarayyaka demektedir. Akrapol varsaydığım alanın 1000 m. karşısında 120 m. çapında tam daire planlı 5 m. tepe yüksekliği olan bir tümülüs vardır. Benim ‘karşı akrapol’ diye isimlendirdiğim bu tümülüs aynı zamanda bir kavşak rolündedir. Akrapol alanı ile tümülüs arasındaki çizgi agorayı da çizmektedir. Bu gün bu çizginin üzerinde oturan mahallenin ‘Pazar Mahallesi’ olarak isimlendirilmiş olması dikkat çekicidir. Akrapolün eteklerinde yamacın yontulması ile oluşturulmuş olan ve muhtemelen Antik Yunan Dönemine uzanan 2 paradoslu bir Theatron vardır. Bu alanda cumhuriyet dönemine kadar halk gösterileri yapıldığı bilinmektedir. Yine şehir içinde Roma Dönemi hamam kalıntısı ve temel kalıntıları mevcuttur. Tiyatro ile Akrapol alanının arası muhtemel Nekropol alanıdır.

Doğanhisar’ın antik kent mimarisi bunlarla sınırlı değildir. Yüzeyde mevcut çok sayıdaki mimari parçanın büyük çoğunluğu şponyel malzeme olarak kullanılmıştır. Halen sokaklarda duran steller, kaide ve diğer mimari parçalar vardır. İlçe halkının ortaya çıkan parçaları kimseye göstermeden yok edebilmesi, inşaatlarda çıkan parçaların ketumca tekrar gizleniyor oluşu, ilçenin mülki sınırları içinde devam eden sayısız kaçak kazının sır vermeden sürüyor oluşu (trajikomik olsa da) alkışa layıktır.

Doğanhisar ilçe merkezindeki antik kent mimarisi ve ögeleri başlıbaşına bir araştırma konusudur. Etrafındaki hüyüklerin durumları ve ticaret yolarındaki konumu ise gerçek ticaret yolunun belirlenmesine yardımcı olacaktır. Netice olarak ortaya konacak tez, Tyraion’un kimliğini belirleyeceği gibi Paroreia’dan geçen ticaret yollarını gösterir haritaların da değişmesine neden olacaktır.

Akşehir’den geçip Ilgın’dan devam eden günümüz Konya-Afyon Karayolu makul ve cazip gibi görünse de, yolculuğu Klasik Dönem ve öncesinde tasavvur ettiğimizde bana göre tercih edilecek bir yol olamazdı. Her şeyden önce bu yolu Doğanhisar’dan geçirdiğinizde 35 km. gibi bir günlük bir yürüyüş kazancı sağlanmaktadır. Ilgın’dan geçen yol hem uzun hem de çöl sayılabilecek, su kaynaklarından yoksundur. Doğanhisar’dan geçen yol ise Konya’ya kadar akarsu kenarından devam etmekte, bir günlük yürüyüşten sonra sürekli bir antik kentçiğe ve daha öncesinden var olan hüyüğe rastlanılmaktadır. Dağlık bir alandan geçen bu yol sanıldığı gibi eğim taşımamaktadır. Konya’ya kadar düz olarak geçen bu yolun tek dezavantajı dar ve saldırıya müsait oluşudur. Bu sorun ise şu şekilde çözümlenmiş olmalıdır. Geniş bir ilerleme miğferine gereksinim duyan orduların yürüyüşleri Ilgın’dan geçen ova yolundan olurken, ticaret kervanları ise güvenli koşullarda Doğanhisar’dan geçerek zaman kazanmakta olmalıdır. Bu yolun aktif oluşu ise Anadolu topraklarının huzur bulabildiği dönem boşluklarında gerçekleşmiş olmalıdır.

Kaynaklar:

Beytullah Yıldırım / Ilgın Araştırmaları

Okay Sütçüoğlu

Ilgın Tyraion

Roma Aslanı Kadınhanı

Ilgın Tyraion
Ilgın Tarihçesi Hakkında

Pek çok medeniyete tarihte ev sahipliği yapmış olan Ilgın, bazı kaynaklarda eski Tyraion olarak tahmin edilmektedir. Bilim dünyası bu konuda kesin bir bulguya ulaşamadığından Tyraion'un Ilgın olarak kabul edilmekle birlikte konu netleştirilmeye muhtaçtır.

Tyraion, Konya İli; Ilgın ilçe merkezinde Sultan Dağları yamacında Ilgın (Çavuşçu) Gölü'nün 5 km güneyine lokalize edilmiştir. Bu konum antik kaynaklarda anlatılanlara uymaktadır [Strabon 14; 2; Ksenophon 1; 2; 14; Plinius 5; 95]. Antik kaynaklarda Roma İmparatorluk Dönemi'nde Hadrianopolis adlı kent tarafından işgal edildiği de anlatılmaktadır [Ksenophon 1; 2; 14]. Ilgın'da Tyriaon antik kenti buluntuları sadece Roma Dönemi'ne tarihlenen bir takım yazıtlı parçalardan ibarettir. MS 1-2. yy'a ait Hosius ve Dikaios adağı; kabartmalı bir stel; aslanlı larnaks kapağı ve bir lahit yazıtlı parçalara örnek olarak gösterilebilir. 

Kaynaklar:
Beytullah Yıldırım / Ilgın Araştırmaları
Tay Projesi

Ilgın Aşağı Çiğil Öziçi Höyük

Ilgın Çiğil Öziçi Höyük

Ilgın Aşağı Çiğil Öziçi Höyük
Ilgın ve Çevresi Hakkında Genel Bilgiler

Ilgın, Çiğil Kasabası'nın yaklaşık 2 km doğusunda yer alır. 150x100x10 m boyutlarındadır. Bu yerleşmede İTÇ, MÖ 2. binyıl ve Demir Çağı çanak çömlek parçaları toplanmıştır. Erken Demir Çağı gri renkli kap parçaları oldukça fazladır. Bunun dışında açık kahverengi ve devetüyü rengi kaplar da çokça görülen örneklerdendir. Bunlardan bir tanesinin ağız kenarı içinde paralel oluk bezeme vardır ve ağız kenarı dışa dönük tokmak görüntüsü vermektedir. Frig gri seramiklerini andıran bu parçanın benzerlerine Aksaray yakınlarındaki Sungurlu Höyük'te de rastlanmıştır. Ayrıca Orta ve Geç Demir Çağı çanak çömlek parçaları ele geçirilmiştir.

Kaynaklar:
Beytullah Yıldırım / Ilgın Araştırmaları
Tay Projesi

Ilgın Kavganın Hüyük

Ilgın Argıthanı Kavgaoğlu Höyük

Ilgın Kavganın (Kargaoğlu) Hüyük
Ilgın ve Çevresi Hakkında Genel Bilgiler

Kavganın Höyük, Ilgın ile Argıthanı arasındadır. Ilgın’ın 14 km. batısında, Argıthanı’nın 3 km. kuzey doğusundadır. Yoğun bir yerleşme görüntüsü veren höyüğün boyutları 200 m. x 100 m. x 20 m. dir. Höyüğün, 200 m. güneyinde mezarlık alan bulunmaktadır. Buluntular Kalkolitik, İTÇ, II. Bin ve Antik Dönemleri yansıtmaktadır.

Höyük, 1994 yılında H. Bahar tarafından saptanmıştır. 200x100x5 m boyutlarındadır. Kargaoğlu olarak da adlandırılan höyüğün yüzeyinden, Kalkolitik Çağ, İTÇ, OTÇ-STÇ ve Antik Dönem yerleşmelerinin olduğunu belirten çanak çömlek parçaları toplanmıştır. Kalkolitik Çağ'a tarihlenen bir parça, dikey ip delikli tutamak parçasıdır. Bu parçanın, Hacılar ve Göller Bölgesi'nde, Son Kalkolitik Çağ'da benzerleri vardır. Malzemelerinden bir grubu bölgenin bu dönem çanak çömleklerinden çok farklı ağız profiller vermesi açısından dikkat çekicidir. Kül rengi, kiremit ve kahverenginin yoğun olduğu bu malzemeler iyi işçilik göstermektedir. Bu yerleşmede rastlanan dik profilli, ağız kenarı dışa doğru çıkıntı yapan parçalarının benzerlerinin Karatepe'de bulunmuştur. Bunların hamurları genellikle kaba işlenmiş, devetüyü renkte, kalın kumlu, orta derecede pişmiş olup astarsız ve açkısızdırlar. Ancak Kavganın Höyüğü malzemeleri daha ziyade kül rengi hamurlu ve kötü pişme gösterirler. Höyük, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından hazırlanmış tescilli arkeolojik sit alanları listesinde yer almaktadır. Bahar buradan Demir Çağı çanak çömleklerin ele geçirildiğini belirtmektedir.

Kaynaklar:
Beytullah Yıldırım / Ilgın Araştırmaları
Tay Projesi

Ilgın Mineral Kaynakları

Konya İli Maden Haritası

Ilgın Mineral Kaynakları
Ilgın Hakkında Genel Bilgiler
Ilgın'ın Doğal Zenginlikleri
Mineral kaynaklar bakımından Ilgın incelendiğinde üç ana başlıkta değerlendirilebilir.
Sanayi Madenleri: Sanayide kullanılabilecek madenler; Mermer Ocağı, Kireç Taşı Ocağı, Tuğla Kiremit Kili Ocağı, gibi kaynaklardan elde edilen Asbest, Kalker, Mermer, Kaolinitik İllitik Kil, Tuğla Toprağı, Kiremit gibi sanayi kalemleridir.
Ilgın’da % 30.62 Al2O3+TiO2 kalitesinde 2 milyon ton mümkün rezevli kil sahası bulunmaktadır.
KİL (Kil)
Ilgın - Gavurdağ, Sivritepe Sahası
Tenör : % 30.26 Al2O3, % 2.64 Fe2O3
Rezerv : 2.280.000 ton mümkün rezerv.
KİREÇTAŞI (Kçt)
Ilgın Şeker Fabrikasına ait yatak
Tenör : % 98.2 CaCO3
Rezerv : 23.625.000 ton muhtemel rezerv.
Kıymetli Taşlar ve Madenler: Kalsit Maden Ocağında elde edilem Kalsit madeni.
Maden Kanununa Tabi Olan Doğal Malzemeler: Taş Ocağı, Toprak Ocağı, Kum Ocağı gibi alanlardan elde edilen doğal malzeme olan Taş ve Kum çeşitleridir.
KUM-ÇAKIL (Kçm)
Ilgın - Cemedek Sahası
Kalite : İnşaat ve stabilize malzeme
Rezerv : Büyük potansiyel vardır.
Ilgın’da çeşitli linyit sahaları bulunmaktadır. Ilgın - Haramiköy ve Kurugöl linyit sahaları önemli linyit oluşumlarındandır.
Diğer taraftan bu mineral kaynaklar haricinde metalik madenlere Ilgın genelinde henüz raslanmamıştır.

Kaynaklar:
Beytullah Yıldırım / Ilgın Araştırmaları
MTA Konya İli Maden ve Enerji Kaynakları
Ilgın İlçe Raporu 2011

Ilgın Faunası Yaban Hayatı

Ilgın Çavuşçu Gölü

Ilgın Faunası Yaban Hayatı
Ilgın ve Çevresi Hakkında Genel Bilgiler

Ilgın yaban hayatı hayvan çeşitliliği bakımından oldukça zengindir. Yaban hayvanlarına orman bitki örtüsünde ve sulak alanlarının yanı sıra ova'da rastlanmaktadır. Bu durum bilhassa kış aylarında yerel halkın ve Akşehir ve Konya civarındaki avcıları bölgeye çekmektedir. Ilgın'ın en önemli sulak alanı olan Çavuşçu Gölünde bıyıklı sumru ve Macar ördeği bulunmaktadır. Dağlık ve ormanlık alanlarda ise genellikle yaban domuzu, sansar, tilki, tavşan, sincap, kokarca, gelincik, keklik, yaban güvercini, ardıç kuşu, karatavuk gibi hayvan türleri bulunmaktadır.

Ilgın faunasından, balıkçık, avcılık, kuş gözlemciliği, gibi faaliyetlerle istifade edilmektedir.

Kaynaklar:
Beytullah Yıldırım / Ilgın Araştırmaları

Ilgın'ın Ormanları

Ilgın Bulcuk Göleti ve Ormanlık Alan

Ilgın Doğal Kaynakları
Ilgın'ın Ormanları

Ilgın'ın biyolojik çeşitlilik bakımından ormanları dağlık bölgelerde yoğunlaşmaktadır. Ilgın, 23.262 hektar ormanlık alanına sahiptir. Bu ormanlık ve ağaçlık alanlar, Balkı, Çiğil, Bulcuk, Eldeş, Gökçeyurt, ve Beykonak belde ve köyleri civarında yoğunlaşmaktadır. Ağaç çeşitliliği bakımında Ilgın ormanlarında genellikle Meşe, Çam, Ardıç, Karaçam, Sistus ve Ahlat Ağaçları vardır. Ilgın'da orman ürünlerinden kesim yoluyla istifadenin yanı sıra genellikle hayvan otlatma ve dinlenme amaçlı kullanılır.

Kaynaklar:
Beytullah Yıldırım / Ilgın Araştırmaları

Ilgın Yukarı Çiğil Fazıl Camii

Ilgın Yukarı Çiğil Fazıl Camii

Ilgın Belde ve Köy Camiileri
Ilgın Yukarı Çiğil Fazıl Camii

Ilgın ve Çevresi Hakkında Genel Bilgiler

Caminin giriş kapısındaki kitabede Hicri 1296 (Miladi 1877) tarihinde yapıldığı yazıyor. Derinlemesine dikdörtgen planlı yapıya sahip olan camiye kuzeybatıda bulunan kapıdan giriliyor. Konya Kültür Varlıkları Bölge Kurulu tarafından 03.05.1988 gün ve 991 karar sayısı ile gerekli kültür varlığı olarak tescillenmiştir. Yapı günümüzde sağlam olup ibadete açıktır. Caminin iç kısmı ahşap işçiliği bakımından çok güzel bir görünüm arzetmektedir. 

Fazıl Camii: Halk tarafından yaptırlmış ve 220 m2 iç alana sahiptir. Aynı anda 280 kişi ibadet edebilmektedir. Caminin mimarı Dımışkı Oğlu yahudi olarak bildirilmiştir. Yapı şekli olarak taş yapı tekniğindedir.

Kaynaklar:
Beytullah Yıldırım / Ilgın Araştırmaları
Prof. Dr. Ali Boran / Ilgın Kültür Envanteri
Ilgın Müftülüğü