 |
| Ilgın Kaplıcaları |
İlkçağlarda Ilgın
Ilgın Tarihçesi Türk Devri Öncesi
Türk hakimiyetinden önceki dönemlerden bu yana bir yerleşim merkezi konumunda olan Ilgın önemini hiç kaybetmemiştir. Konya’dan batıya açılan yol güzergâhındaki Ilgın, tarihin her devrinde önemli bir yerleşim yeri olmuştur. Ilgın ve çevresinde yapılan yüzey araştırmaları sonucunda Argıthanı, Eldeş Höyük, ve Başhöyük’te Kalkolitik (M.Ö. 5500-3000) döneme ait seramikler bulunmuştur. Yine Mahmuthisarı Höyük, Karaköy Höyük ve Navruşuk Höyük’te Erken Tunç Çağı (M.Ö. 3000-2500) seramikleri ile Ilgın Höyük, Şarampol Tepe (Çavuşçugöl), Eldeş Höyük’teki keramiklerde M.Ö. 2000’lere tarihlenmektedir.
Ilgın ve civarı, Hitit İmparatorluğu’nun egemenliğine girmiş (M.Ö. 1660-1190) ve bu dönemde Ilgın önemli bir yol güzergâhı konumunu korumuştur. III. Hattuşili'nin oğlu IV. Tuthaliya’nın Arzava Seferi (M.Ö. 1250-1220) sırasında Ilgın'ın Yalburt yaylasında kutsal bir su anıtı inşâ edilmiştir. Hititler’in yıkılmasının ardından Frigler (M.Ö. 750-680) ve Likyalılar (M.Ö. 680-546) hâkimiyetine girmiştir. bir süre Pers (M.Ö. 700-546) egemenliğinde kalan Ilgın, Büyük İskender’in Persler’i yenmesinin ardından Makedonya idaresi altına girmiştir. M.Ö. 138’de Roma İmparatorluğu ve Bizans Devleti toprakları olmuştur. 10. yüzyılda bölgeye Müslüman Araplar’ın fetih hareketleri başlamıştır.
Beytullah Yıldırım / Ilgın Araştırmaları
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder