5 Mart 2020 Perşembe

Ilgın Kazasında 1866 Yılında Yaşanan Deprem

Konya Eyaleti Ilgın Kazasında 1866 Yılında Yaşanan Deprem

(05 MART 1866 Yılında (Beş veya Altı) Şiddetinde Depremin 154 Yıl Dönümü

Osmanlı İmparatorluğu Sultan Birinci Abdülaziz Zamanında Nüfusumuz Osmanlı Kayıtlara Göre 375 Kişidir.
İlçemizde Ilgın Depreminde Can Kaybı Çok Şükür Olmamıştır.
Ahali Ailecek Günlerce Çadırlarda Kalmıştır.
Ilgın Kazasında 05 Mart 1866 Pazartesi Günü Sabahın Erken Saatlerinde 06,52 de Verdiği Zarara Göre Uzmanlarca Tespit Edilen Ortalama 5.0 veya 6.0 Şiddetinde Büyük Bir Deprem Yaşanmıştır.
Şiddetli Artçı Sarsıntılar Yaklaşık 40 Gün Devam Etmiştir.
Ahali Soğukta Karlı Bir Havada Çok Korkmuştur ve Evlere Girememiştir.
Sarsıntının olduğu saatlerde Ilgın Kaplıcasının sıcak suyu tamamen kesilmiş ve Yönü değişmiştir.
Pir Hüseyin Bey (Ulu Cami) Çukur Cami'nin minaresi Cami Üzerine Yıkılmıştır.Behlül bey Mahallesindeki Medrese ile Posta Caddesi üzerinde bulunan Bulasan Köprüsü önemli ölçüde hasar görmüştür. Pir Hüseyin Bey Cami’nin minaresi ve şerefesinin yıkıldığı tespit edilmiştir.

Pir Hüseyin Bey Cami, bugün çarşı içinde kendi ismiyle anılan mahallede bulunmaktadır. Etrafı zamanla yol çalışmaları nedeniyle doldurulduğundan zeminden yaklaşık 2 Metre 2,5 Metre Çukurda kalmış ve bu nedenle ahali tarafından Çukur Cami diye de anılır hale gelmiştir.

Ilgın Kazasında Ciddi Boyutlarda Hasar Meydana Gelmiştir. Depremi yaşayanların ifadesine göre depremin gerçekleştiği anda yer altından 8–10 top Atılmışcasına 3 Kez ara ile şiddetli sesler duyulmuş ve kısa bir süre sonra deprem meydana gelmiştir.

Dolayısıyla 1866 depreminin büyüklüğünün 5 ila 6 Şiddeti arasında olduğu söylenebilir
Ilgın'da 33 Hane Zarar Görmüştür.
Depreminin Yaralarını Sarmak İçin Gerekli Olan Miktarın 29.100 Kuruş Olduğu Tespit Edilmiştir.Osmanlı Devleti Tarafında Karşılanmıştır.

05 Mart 1866 tarihinde meydana gelen büyük depremden yaklaşık 40 gün devam eden küçük sarsıntılar yaşanan Ilgın Kasabasında, daha ilk sarsıntılardan itibaren tedirgin olan ahali, büyük bir deprem olabileceği endişesiyle evlerinden dışarıya çıkarak sokaklarda -Evleri yıkılan ahali bu süreçte bağ, bahçe ve sokaklarda kalan ve At ve Öküz araba örtülerinden yaptıkları çadırlarda ikamet etmeye başlamışlardır.
Halinin dışarıda geçirdikleri için deprem sırasında can kaybı yaşanmamıştır.
Diğer taraftan depremin şiddetiyle kasabadaki binaların bir kısmı harap olmuş, bir kısmı ise ciddi hasar görmüştür.

Bu çerçevede, Huşî, Turâbî, Kasap Ali, Behlülbey, Balı Fakih, Uçarı, Şeyh Bedreddin, Zincirli, Şeyh Carullah, Ahi Evran, Köşk, Çavuş ve Şeyh Vefa mahallerinde bulunan bazı evler tamamen yıkılmıştır.

Depremin etkisini kaybetmesinden sonra, kaza yetkilileri tarafından kasabanın ne durumda olduğu tespit edilebilmiştir.
Böylece 1866 depreminde, hasar gören veya yıkılan 33 evle beraber kasaba merkezinde bulunan Piri Hüseyin Bey Cami, Konya-İstanbul yolu üzerinde bulunan Bulasan Köprüsü ve Behlülbey Mahallesi Medresesinin de hasar gördüğü anlaşılmıştır.
Yer sarsıntıları yaklaşık 40 gün boyunca aralıklarla devam etmiş, ancak bu süreçte büyük bir sarsıntı yaşanmamıştır.
Diğer taraftan 02 Mart 1866 tarihinde gece başlayan sarsıntılar sabaha kadar devam etmiş ve bu tarihte beş defa küçük ölçekte yer sarsıntısı yaşanmıştır.

Bu tarihten üç gün sonra 04 Mart Pazar gününü 5 Mart Pazartesi gününe bağlayan gece sabaha kadar yaklaşık 10 defa yer sarsıntısı gerçekleşmiştir. Bu küçük sarsıntıların akabinde 05 Mart Pazartesi günü sabah saati civarında büyük bir deprem olmuş ve deprem neticesinde küçük yer sarsıntılarının kesilmemesi üzerine kasabada oluşan tedirginlik ve heyecan artarak devam etmiştir.

Bu süreçte halkın büyük bir çoğunluğu günlerini dua ederek geçirmiş ve camide özellikle Cuma
namazlarında toplu dualar yapılmıştır. Ahali arasında oluşan heyecanın ortadan kaldırılması maksadıyla kaza ve eyalet ileri gelenlerinin çeşitli girişimleri olmuş ve bu çerçevede kasabada suyu kesilen ılıca etrafında kuyular kazılmak suretiyle sıcak suyun hareketleri gözlemlenmeye başlamıştır.

Ilıca etrafında kazılan kuyularda sıcak suyun bulunması da heyecanın önüne geçememiştir.
Zira ılıcanın suyunu akmaya başlaması deprem tehlikesinin ortadan kalktığını göstermiş olacak ve ahalinin tedirginliği sona ermiştir.
Ancak büyük depremin olduğu gün kuyuların suları da tamamen çekilmiştir.
Bu durum 31 Ocak 1855 tarihinde Bursa’da yaşanan şiddetli deprem sırasında Bursa civarındaki ılıcaların suyunun kesilmesi hadisesine benzerlik
göstermektedir
Benzer şekilde 1894 yılında yaşanan depremde Yalova’da Koru Kaplıcasının sularının kesilerek akşama kadar akmadığı bilinmektedir
Depremin Gerçekleşmesi ve Sonrasındaki Hadiseler
Daha önce ifade edildiği gibi Ilgın kaza merkezinde 27 Ocak 1866 tarihinden itibaren gece ve gündüz aralıklarla çeşitli yer sarsıntıları yaşanmaya başlamıştır.

Arşiv kayıtlarında depremin merkez üssü veya şiddeti konusunda herhangi bir veri bulunmamakla beraber, 1866 yılındaki depremde meydana gelen yer hareketleri ve depremin etkilerinin V veya VI şiddetindeki depremlere uygunluk gösterdiği anlaşılmaktadır.

Ilgın kasabasını doğrudan etkileyen 1866 depreminin çevre kent ve kasabalarda ne tür etkiler yaptığı hakkında kayıtlarda herhangi bir bilgiye Bilindiği gibi deprem sırasında, bir kırık boyunca biriken enerjinin boşlamasıyla çevreye sismik
dalgalar yayılmaktadır

Deprem dalgaları olarak nitelenen bu sismik dalgalar, önce hafif bir sarsıntı ile yer içerisinden gelen top seslerini andıran gürültüler şeklinde hissedilmektedir.
Bulasan veya Bolasan adıyla anılan köprü, Konya-İstanbul İstikametinde Horozlu Han,
Dokuzun Han, Kadın Han’dan sonra Argıthanı’na ulaşılan yol üzerinde Ilgın Kasabası’nda bulunmaktadır.

Nihayet, Ilgın Kazası İdare Meclisi üyeleri ve kaza müdürünün bizzat yaptığı incelemeler neticesinde depremin zararlarını ve yapılacak inşaatlarının masraflarını içeren bir keşif raporu hazırlanmıştır.

Söz konusu rapor neticesinde, deprem sırasında:
1-Pir Hüseyin Bey Cami’nin minare şerefesinin bir tarafının yıkıldığı ve minarenin doğu yönüne doğru yıkıldığı
2- Behlülbey Mahallesindeki medresenin arka duvarlarının yıkıldığı,
3-Posta Caddesi’nde bulunan Bulasan Köprüsü’nün gözlerinin zarar gördüğü ve köprünün önemli bir geçiş güzergâhında bulunması sebebiyle bir an
evvel tamir edilmesi gerektiği,
4- Zincirli Mahallesi’nde bulunan Hüseyin Evla Mescidi’nin duvarının yıkıldığı,
5- Kasaba sakinlerinden bazılarının evleri, samanlıkları, ahırları ile çardaklarının yıkıldığı, bazılarının ise duvarlarının çatladığı ve neticede çeşitli mahallerde toplam 33 hanenin hasar gördüğü tespit edilmiştir.

Depremde zarar gören Bulasan Köprüsü,Behlülbey Medresesi ve Hüseyin Evla(?) Mescidi’nin tamiri için yapılacak olan masraflar aşağıdaki şekilde tespit
edilmiştir.
1-Köprünün tamirinde kullanılmak üzere alınacak olan kireç için 750 kuruş;
2-Köprünün tamirinde çalışacak olan ustanın günlüğü 100 kuruştan, 15 gün hesabıyla 1500 kuruş;
3-Köprünün tamirinde çalışacak olan 6 ameleye verilecek toplam ücret 2100 kuruş,
4-Köprüde kullanılacak kireç ve taşları çektirmek için araba ücreti 650 kuruş olmak üzere toplam 5000 kuruş,
5-Behlülbey Mahallesi Medresesi’nin arka duvarı için 600 kuruş,
6-Zincirli Mahallesi Hüseyin Evla(?) Mescidi’nin duvarı için 700 kuruş toplam 1300 kuruş, olmak üzere köprü medrese ve mescidin 6300 kuruşa tamir edilebileceği tespit edilmiştir.

Evleri Zarar Görenlerin Tamir Masrafları 1866 yılında meydana gelen depremin Ilgın Kasabasındaki çeşitli mahallerde bulunan bazı evleri tamamen yerle bir ettiği gibi, bazı evlerde çeşitli hasarlara sebep olduğu daha önce ifade edilmişti. Kayıtlarda depremde zarar gördüğü ifade edilen 33 ev bulunmaktadır.

Ancak bu tarihte kasabanın hane sayısı hakkında herhangi bir bilgi verilmemektedir. Diğer taraftan 1844 yılında
kasabada bulunan 16 mahalle de toplam 396 hane bulunduğu anlaşılmaktadır.
Dolayısıyla 1866 tarihinde hane sayısının hemen hemen aynı olabileceği düşünülebilir. Şu halde kasabada 390–400 civarında bir hane bulunduğu göz Ilgın hakkında yayımlanmış olan çalışmalarda bu isimle anılan bir mescide tesadüf edilmemiştir.

Bu tarihte kasabada bulunan mahalleler ve hane sayıları şöyledir.
Turabi Mahallesi 64 Kişi - Kasap Ali Mah.59 Kişi - Huşî Mah 43 Kişi - Balı Fakih Mah.3 Kişi - Zincirli Mah.28 Kişi - Çavuş Mah.26, Kişi - Cumrad Mah.25 Kişi - Köşk Mah.21 - Behlülbey Mah.20 Kişi - Şeyh Bedreddin Mah.20 Kişi - Uçarı Mah.19 Kişi - Şeyh Carullah Mah.17 Kişi - Camiatik Mah.12 Kişi - Ahi Evran Mah. 9 Kişi - Hacı Satılmış Mah. 9 Kişidir.

Turâbî Mahallesi’nden 5, Huşî,Balı Fakih ve Kasap Ali Mahalleri’nden 4’er, Zincirli ve Çavuş Mahalleleri’nden 3’er, Behlülbey, Şeyh Carullah ve Köşk Mahalleleri’nden 2’şer, Uçarı, Şeyh Bedreddin, Ahi Evran ve Şeyh Vefa Mahallesi’nden 1’er olmak üzere, toplam 33 hane yıkılmış veya ciddi hasar görmüştür. 25 hanenin ikamet ettiği Turabı Mahallesi ile 7’şer hanenin bulunduğu Cami-i Atik ve Hacı Satılmış mahallerinde herhangi bir hasar tespit edilmemiştir.

Diğer taraftan hane sayısı göz önüne alındığında Turâbî Mahallesi’nin kasabada en fazla hasar gören mahalle olduğu anlaşılmaktadır.
Evleri hasar görenler arasında, Şeyh Vefa Mahallesi’nden Zabit Ahmet’in 2 katlı ve 4 odalı evi tamamen yıkılmış olup en yüksek orandaki hasar bu evde tespit edilmiştir.

Zabit Ahmet’in evi yaklaşık 1500 kuruşa yapılabilecektir. Yine Huşî Mahallesi’nden Resul Ali’nin evi tamamen yıkılmış olup 1500 kuruşa ve Kasap Ali Mahallesi’nde ikamet eden Ağracıoğlu Halil Edhem’in evi ise ancak 1200 kuruşa tamir edilebilecektir.

Kasabada evleri zarar gören diğer sakinlerin tamir masrafları ise 400 ila 800 kuruş arasında değişmektedir. Böylece yapılan keşif neticesinde, kasabada evleri zarar görenlerin masraf toplamı 22.800 kuruş olmak üzere 1866 depreminin yaralarını sarmak için gerekli olan miktarın 29.100
kuruş olduğu tespit edilmiştir

Bununla birlikte kasaba merkezinde bulunan Piri Hüseyin Bey Cami, Hüseyin Evla Mescidi, Konya-İstanbul yolu üzerinde bulunan Bulasan Köprüsü ve Behlülbey Mahallesi Medresesi gibi tarihi yapılar da hasar görmüştür. Deprem sonrasında kaza yetkilileri tarafından hasarların tespitini ve inşa masraflarını içeren bir keşif raporu hazırlanmış ve söz konusu rapor İstanbul’a gönderilmiştir. .

Ancak depremin şiddetiyle kasabadaki binaların yaklaşık %10’u kullanılamaz hale gelmiştir.
Bununla birlikte kasaba merkezinde bulunan Piri Hüseyin Bey Cami, Hüseyin Evla Mescidi, Konya-İstanbul yolu üzerinde bulunan Bulasan Köprüsü ve Behlülbey Mahallesi Medresesi gibi tarihi yapılar da hasar görmüştür.

Deprem sonrasında kaza yetkilileri tarafından hasarların tespitini ve inşa masraflarını içeren bir keşif raporu hazırlanmış ve söz konusu rapor İstanbul’a gönderilmiştir. Rapor neticesinde Ilgın Kasabasında meydana gelen hasarların yaklaşık 30.000 kuruş karşılığında tamir edilebileceği anlaşılmıştır.

Ilgın Kasabası’nda yaşanan depremin gerçekleştiği tarihten raporun hazırlanması ve onaylanması arasında yaklaşık 6–7 ay gibi bir zaman dilimi bulunmaktadır.

Bu zaman diliminde hali vakti yerinde olanların evlerini yeniden inşa etmiş olmaları kuvvetle muhtemeldir. Ancak kış mevsiminin tamamen sona ermediği bir süreçte ahalinin geçimini nasıl temin ettiği, evleri tamamen yıkılanların veya hasar görenlerin nerde ikamet ettikleri hakkındaki bilgilerden
şimdilik yoksun bulunmaktayız. Yine de depremden doğrudan etkilenen 33 hane ve yaklaşık 15O kişinin bu süreçte kasabadaki akrabaları veya komşularının evlerinde ikamet ettiği düşünülebilir. Netice de depremde zarar görenler
sıkıntılarını veya ihtiyaçlarını gerek mal sandığından ve gerekse yardım severlerin katkıları ile kısmi ölçülerde gidermişlerdir.

1866 Depreminde Hanesi Zarar Görenler ve İnşa Masraflar Mahalle Adı Hane Sahibi Binanın Durumu Masrafı
Turâbî Kerim Oğlu Veli Çardak ve 1 göz hanesi 700 kuruş
Turâbî Çomakoğlu Ayşe Hatun Çardak ve 1 göz hanesi 700 kuruş
Turâbî Kaymakoğlu Mehmed 1 göz hanesi 400 kuruş
Turâbî Tulpek(?) Abdurrahman Duvarlarıyla beraber 1gözhanesi 600 kuruş
Turâbî Kocabıçağın Ahmed 1 göz hanesi 400 kuruş
Huşî Emine Hatun 2 göz hanesi 500 kuruş
Huşî Molla Ali 2 göz hanesi 700 kuruş
Huşî Resul Halil 2 göz hanesi 1500 kuruş
Huşî Ahmet oğlu Halil 1 göz hanesi 400 kuruş
Balıfakih Hacı Yakup Oğlu Yakub 2 göz hanesi 800 kuruş
Balıfakih Kara Mehmed’in Osman 2 göz hanesi 700 kuruş
Balıfakih Meryem Hatun 2 göz hanesi 700 kuruş
Balıfakih Karaçoroğlu Ali 2 göz hanesi 600 kuruş
Kasap Ali Ağracıoğlu Halil Edhem Duvarlarıyla beraber hanesi 1200 kuruş
Kasap Ali Abioğlu Ali Yazlığı ve 1 göz hanesi 400 kuruş
Kasap Ali Koca Ali Duvarlarıyla beraber 1 göz hanesi 600 kuruş
Kasap Ali Kodaşoğlu Mehmed Samanlık ve 1 göz hanesi 700 kuruş
Çavuş Kurd Ali oğlu 2 göz hanesi 600 kuruş
Çavuş Hacı Osman Duvarlarıyla beraber 1 göz hanesi 800 kuruş
Çavuş Koca Osman Samanlık ve 1 göz hanesi 600 kuruş
Behlülbey Kör Mehmed Sayfiye ve 1 göz hanesi 500 kuruş
Behlülbey Seyyid Ahmed Samanlık ve 2 göz hanesi 800 kuruş
Köşk Zabit Seyyid Hanesinin bazı kısımları 600 kuruş
Köşk Zabit Ali Ahır ve 1 göz hanesi 500 kuruş
Zincirli Kocazade oğlu Osman Çardak ve 1 göz hanesi 600 kuruş
Zincirli Sisam(?) oğlu Hacı Seyyid 1 göz hanesi 500 kuruş
Şeyh Carullah Arabacı oğlu Musa 2 göz hanesi 800 kuruş
Şeyh Carullah Deli Ahmed oğlu Osman Hanesinin bazı bölümleri 800 kuruş
Şeyh Vefa Zabit Ahmed 2 katlı, 4 göz hanesi 1500 kuruş
ŞeyhBedreddin Hacı Mehmed’in İbrahim 2 göz hanesi 800 kuruş
Uçarı Ömer 2 göz hanesi 700 kuruş
Ahi Evran Telli Anik ve oğlu 1 göz hanesi 500 kuruş

Kaynaklar:
Ilgın Araştırmaları / Beytullah YILDIRIM
Hüseyin Muşmal

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder